İki kez otobüs değiştirmek zorundayım.
- I have to change buses two times.
Ben iki kez intihar girişiminde bulundum.
- I have attempted suicide two times.
Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.
- A book worth reading is worth reading twice.
O iki kere düşünmezdi.
- He wouldn't have thought twice.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
- My brother eats twice as much as I do.
Benim iki katım kadar yaşlıdır.
- He is twice as old as I.
Komite ayda iki kez toplanır.
- The committee meets twice a month.
Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.
Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı.
- The plane circled the airport twice after taking off.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.
This bridge is twice the length of that one.
- This bridge is two times the length of that bridge.
I only used it twice.
- I've only used this two times.