two things pulling toward each other

listen to the pronunciation of two things pulling toward each other
الإنجليزية - التركية

تعريف two things pulling toward each other في الإنجليزية التركية القاموس.

attract
{f} cezbetmek
attract
{f} çekmek

Ben dikkat çekmek istemiyordum. - I did not want to attract attention.

Kendinize dikkat çekmek için bir şey yapmayın. - Don't do anything to attract attention to yourself.

attract
cekici
attract
çek

Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur. - His niece is attractive and mature for her age.

Jon, Tom'dan çok daha çekicidir. - Jon is far more attractive than Tom.

attract
cazip

Payınızdan memnun değilseniz, onu biraz daha cazip yaparım. - If you are not satisfied with your share, I'll make it a bit more attractive.

Senin için cazip bir teklifim var. - I've got an attractive proposition for you.

attract
attractively güzel
attract
alımlı

Sanırım o, alımlı ve çekici. - I think she is charming and attractive.

attract
cazip attractive cazibeli
attract
cezbetmek attractile çekici
attract
alımlı surette attractiveness çekicilik
attract
cazibe

Ben kızın cazibesine kapıldım. - I was attracted to the girl.

Mary çok cazibeli bir kadın. - Mary is a very attractive woman.

الإنجليزية - الإنجليزية
attract
two things pulling toward each other

    الواصلة

    two things pulling to·ward each oth·er

    التركية النطق

    tu thîngz pûlîng tıwôrd iç ʌdhır

    النطق

    /ˈto͞o ˈᴛʜəɴɢz ˈpo͝oləɴɢ təˈwôrd ˈēʧ ˈəᴛʜər/ /ˈtuː ˈθɪŋz ˈpʊlɪŋ təˈwɔːrd ˈiːʧ ˈʌðɜr/
المفضلات