two players who constitute a partnership against the other two players

listen to the pronunciation of two players who constitute a partnership against the other two players
الإنجليزية - التركية

تعريف two players who constitute a partnership against the other two players في الإنجليزية التركية القاموس.

side
{i} kenar

Bir karenin dört kenarı vardır. - A square has four sides.

Yolun kenarında duruyordu. - He was standing at the side of the road.

side
bir yanda bulunan
side
yan taraf

Yan tarafımda bir ağrı var. - I've got a pain in my side.

Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor. - The umpire sits in a high chair at the side of the court.

side
kısım
side
(with/against ile) tarafını tutmak
side
yön

Hayata her zaman olumlu yönden bak. - Always look on the bright side of life.

Tatoeba'nın karanlık yönünü kesinlikle keşfettim. - I just discovered the dark side of Tatoeba.

side
bölüm
side
{i} 1. yan, taraf: Which side of the box has a label on it? Kutunun hangi tarafı etiketli? The house was on the side of a hill. Ev bir tepenin
side
{f} against -e karşı olmak
side
(isim) yan, taraf, kenar, kıyı, böğür, bölüm, taraftar, takım [brit.], hava, çalım
side
etek taraftarlar
side
{i} böğür
side
{i} takım [brit.]
side
yanda veya yandan olan
side
{i} kıyı
side
(sıfat) yan, yandaki, yanındaki, ikincil, ikinci derecede
side
ikinci
الإنجليزية - الإنجليزية
side
two players who constitute a partnership against the other two players

    الواصلة

    two players who con·sti·tute a part·ner·ship a·gainst the oth·er two players

    التركية النطق

    tu pleyırz hu känstıtut ı pärtnırşîp ıgenst dhi ʌdhır tu pleyırz

    النطق

    /ˈto͞o ˈplāərz ˈho͞o ˈkänstəˌto͞ot ə ˈpärtnərˌsʜəp əˈgenst ᴛʜē ˈəᴛʜər ˈto͞o ˈplāərz/ /ˈtuː ˈpleɪɜrz ˈhuː ˈkɑːnstəˌtuːt ə ˈpɑːrtnɜrˌʃɪp əˈɡɛnst ðiː ˈʌðɜr ˈtuː ˈpleɪɜrz/
المفضلات