İstasyon iki şehir arasında yer almaktadır.
- The station is situated in between the two towns.
Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır.
- In towns, speed is limited to 50 km/h.
Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.
- He lived in a small town nearby.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Onun ebeveynleri ana ilçe merkezinde yaşıyor.
- His parents live in the main county town.
Kenti tanımak için çevrede dolaştı.
- He walked around to see the town.
Kente düzenli otobüs servisi var mı?
- Is there regular bus service to the town?
Belediye binası insanlarla doluydu.
- The town hall was full of people.
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
- How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?
Tom'un sana şehir merkezini gezdirmesini isteyebilirim.
- I could ask Tom to show you around town.
Şehir merkezine gidiyorum.
- I'm going to the center of town.
... from here one can explore the islands of the gulf of antalya or visit other towns ...
... which the coastal towns have lost ...