Toplamın 900 doların üzerinde olacağını hesapladı.
- Tom calculated that the total would be over 900 dollars.
Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.
- Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere.
Hesabın toplam tutarı nedir?
- What's the total amount of the bill?
O tamamen kesin değildir.
- It isn't totally exact.
Siz acayip kılıklı herifler tamamen cahilsiniz.
- You guys are totally clueless.
Toplamı yaklaşık on bin dolar.
- The total is approximately ten thousand dollars.
Toplamın 900 doların üzerinde olacağını hesapladı.
- Tom calculated that the total would be over 900 dollars.
İçecekler için toplam fatura 7000 dolara ulaştı.
- The total bill for drinks came up to 7000 dollars.
Ekibimiz toplamda beş madalyaya ulaştı.
- Our team achieved five medals in total.
Tom başarılı bir biçimde tüm eyaletteki oyların yaklaşık yüzde sekseninin desteğini alacak duruma erişti.
- Tom successfully carried the state with nearly sixty percent of the total statewide vote.
Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir.
- A totally ordered set is often called a chain.
Bütünüyle abartmıyorum.
- I'm totally not exaggerating.
Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık.
- We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.
Debby'ye merhaba dedim fakat o beni bütünüyle görmezlikten geldi.
- I said hello to Debby but she totally ignored me.
Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir.
- A totally ordered set is often called a chain.
Ay ve güneş mükemmel bir çizgi olduğunda buna tam tutulma denir.Bunlar çok nadirdir.Çoğu kişi hayatları boyunca bir tane görür.
- When the Moon and Sun are in a perfect line, it is called a total eclipse. These are very rare. Most people only see one in their lifetime.
Bu tam hasar değildi.
- It wasn't a total loss.
In the long run average total cost curve increases.
O tamamen kesin değildir.
- It isn't totally exact.
Tom tamamen yok olmuş görünüyor.
- Tom looks totally wiped out.
When we totalled the takings, we always got a different figure.
The total book is rubbish from start to finish.
The total of 4, 5 and 6 is 15.
That totals seven times so far.
It totals nearly a pound.
A total of £145 was raised by the bring-and-buy stall.
Honey, I’m OK, but I’ve totaled the car.
He is a total failure.
total-order element.
The bill came to a grand total of $2560.
That was totally wicked!.
The car was totally destroyed in the crash.
You people are completely insane.
- You people are totally insane.
We were completely exhausted from the five-hour trip.
- We were totally exhausted from the five-hour trip.
... has reduced our total carbon pollution more than ...
... of knowledge is expanded at the same rate, the total accretion to knowledge each year ...