topped with a covering, having a cover; insured; protected; hidden

listen to the pronunciation of topped with a covering, having a cover; insured; protected; hidden
الإنجليزية - التركية

تعريف topped with a covering, having a cover; insured; protected; hidden في الإنجليزية التركية القاموس.

covered
örtülü

Görebildiğim kadarıyla her şey karla örtülüydü. - As far as I could see, everything was covered with snow.

Tom'un yatağı bir Pikachu battaniye ile örtülüdür. - Tom's bed is covered by a Pikachu blanket.

covered
{s} kapatılmış
covered
(Askeri) KAPALI, ÖRTÜLÜ, MESTUR: Bknz. "cover" ve "exposed"
covered
{s} kaplanmış

Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha! - Seeing the face of his wife covered in green spots, he had a heart attack. Yet another victim of the killer cucumber!

O tamamen boyayla kaplanmıştı. - He was covered all over with paint.

covered
kaplanmak
covered
(Dilbilim) dar
covered
kapaklı
covered
kapanmak
covered
(Ticaret) karşılığı olan
covered
(Ticaret) güvenceli
covered
kapağı olan
covered
(Ticaret) açık değil
covered
kapsa(mak)
covered
{s} saklı
covered
{s} kapalı
covered
kapsa

Kaza hasarları garanti kapsamında değildir. - Accidental damage isn't covered by the warranty.

Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil. - Tom is no longer covered by his parents' health insurance.

covered
{s} kaplı

Tepe karla kaplı olurdu. - The hill used to be covered in snow.

Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı. - The garden was covered with fallen leaves.

الإنجليزية - الإنجليزية
{s} covered
topped with a covering, having a cover; insured; protected; hidden
المفضلات