Onlar hem zenginlerdi hem de mutlulardı.
- They were rich as well as happy.
Çek miktarını hem rakamla hem de harflerle yazın.
- Write the amount on the check in letters as well as figures.
O zeki olmakla birlikte güzeldi.
- She was intelligent as well as beautiful.
Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.
- Everyone has the right to own property alone as well as in association with others.
Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.
- Television enlightens the viewers as well as entertains them.
Müziğin yanı sıra o sporları da sever.
- He likes sports as well as music.
Ben sizin kadar iyi yüzebilirim.
- I can swim as well as you.
Tom kardeşi kadar iyi kayak yapabilir.
- Tom can ski as well as his brother.
Çek miktarını hem rakamla hem de harflerle yazın.
- Write the amount on the check in letters as well as figures.
Bana hem nasihat hem de para verdi.
- He gave me money as well as advice.
Küreselleşmenin pozitif olduğu kadar negatif etkilerinin de olduğunu düşünüyorum.
- I think that globalization has negative effects as well as positive.
Zengin olduğu kadar yakışıklı da.
- He is handsome as well as rich.
O zeki olmakla birlikte güzeldi.
- She was intelligent as well as beautiful.
Keşke hala eskiden olduğu gibi yüzebilsem.
- I wish I could still swim as well as I used to.