Kız kardeşim ve ben tatilde Fuji Dağı'nın dibindeki ufak bir köyde kaldık.
- During the vacation my sister and I stayed at a small village at the foot of Mt. Fuji.
Aslında, ufak bir şikayetim var.
- Actually, I do have one small complaint.
Dan saçın mikroskobik incelemesini yaptı.
- Dan performed a microscopic examination of the hair.
Bakteriler mikroskobik organizmalardır.
- Bacteria are microscopic organisms.
Tom otelin arkasındaki küçük restoranda yemek yemek istedi.
- Tom wanted to eat at the small restaurant behind the hotel.
Bizim küçük bir arka bahçemiz var.
- We have a small backyard.