to witness or observe by personal experience

listen to the pronunciation of to witness or observe by personal experience
الإنجليزية - التركية

تعريف to witness or observe by personal experience في الإنجليزية التركية القاموس.

see
{f} bakmak

Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur. - The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.

see
bakınız

Lütfen ayrıntılar için aşağıya bakınız. - Please see below for details.

Daha fazla bilgi için www.example.com'a bakınız. - See www.example.com for more information.

see
dikkat etmek
see
farkına varmak
see
gör

Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum. - I want to see you before you go.

Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın. - It seems to me that you are wrong.

see
{f} anlamak

Benim doğru konuşup konuşmadığımı anlamak için gözleri yüzümü aradı. - His eyes searched my face to see if I was talking straight.

Kazanın ne kadar ciddi olduğunu anlamak için sadece bu makaleyi okumalısın. - You have only to read this article to see how serious the accident was.

see
{f} görüp geçirmek
see
{i} piskoposluk
see
gör(mek)
see
{i} papalık
see
gereğini yapmak
see
see a thing through bi
see
(fiil) görmek, seyretmek, bakmak, görüp geçirmek; görüşmek; anlamak; sezmek, farketmek; göz önüne almak; uğurlamak, yolcu etmek
see
{f} görmek: If you shut your eyes you won't see anything. Gözlerini kaparsan hiçbir şey görmezsin
see
{f} farketmek
see
{f} anlamak: Do you see what I
see
bir yolunu bulmaya çalışmak
الإنجليزية - الإنجليزية
see

Yes, now I've seen it all!.

to witness or observe by personal experience

    الواصلة

    to wit·ness or ob·serve by per·son·al ex·pe·ri·ence

    التركية النطق

    tı wîtnıs ır ıbzırv bay pırsînîl îkspîriıns

    النطق

    /tə ˈwətnəs ər əbˈzərv ˈbī ˈpərsənəl əkˈspərēəns/ /tə ˈwɪtnəs ɜr əbˈzɜrv ˈbaɪ ˈpɜrsɪnɪl ɪkˈspɪriːəns/
المفضلات