Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
- Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.
Ne hakkında konuştuğumu bildiğimi düşünmek istiyorum.
- I like to think I know what I'm talking about.
Tom onun üzerinde düşünmek istiyor.
- Tom wants to think it over.
Onun Bay Brown olduğunu düşünüyorum.
- I think he is Mr Brown.
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
- I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?
Bu makale düşüncemi etkileyecek.
- This article will affect my thinking.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Çocukken pamuklu şekerin ve bulutların benzer olduklarını düşünürdüm.
- When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.
Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he is thinking.
Sanırım Tom beni beklemekten nefret ediyor.
- I think Tom hates waiting for me.
Sanırım biraz daha beklemek zorundayız.
- I think we have to wait a little more.
Bu hayal etmek oldukça kolaydır.
- It's pretty easy to imagine.
Onu hayal etmek neredeyse imkansız.
- It's almost impossible to imagine.