Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
- Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.
Tom onun üzerinde düşünmek istiyor.
- Tom wants to think it over.
Tom, bir restoranda tek başına yemek yemenin yürek parçalayıcı olduğunu düşünmektedir.
- Tom thinks that eating at a restaurant by himself is pathetic.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.
- I think it'll rain today.
Sanıyorum iyi bir düşünce değil.
- I think it's not a good idea.
Onu benim düşünce tarzıma ikna edebildim.
- I managed to bring him around to my way of thinking.
Çocukken pamuklu şekerin ve bulutların benzer olduklarını düşünürdüm.
- When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.
Onlar kişinin mütevazı ya da tembel olduğunu düşünürdü.
- They would think the person is modest or lazy.
Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he is thinking.
Üç saatten daha fazla beklemek zorunda olacağını sanmıyorum.
- I don't think you'll have to wait for more than three hours.
Daha ne kadar beklemek zorunda olacağımızı düşünüyorsun?
- How much longer do you think we'll have to wait?
Onu hayal etmek neredeyse imkansız.
- It's almost impossible to imagine.
Televizyon ya da internet olmayan hayatı hayal etmek zor.
- It's difficult to imagine life without television or the Internet.