to utter in the throat; to mutter; as, to throat threats

listen to the pronunciation of to utter in the throat; to mutter; as, to throat threats
الإنجليزية - التركية

تعريف to utter in the throat; to mutter; as, to throat threats في الإنجليزية التركية القاموس.

throat
{i} boğaz

Tom'un boğazı ağrıyor. - Tom has a sore throat.

Boğazını temizledi ve Ben Tatoeba'yı seviyorum! dedi. - He cleared his throat, and said:I love Tatoeba!.

throat
imik
throat
{i} gırtlak

Gırtlak kanseri oldum. - I have throat cancer.

throat
boğum
throat
ümük
throat
{i} oluk
throat
{i} dar geçit
throat
(Askeri) BOĞUM: Roket ve jet motorlarında bir egzoz nozülünün en dar kısmı
الإنجليزية - الإنجليزية
throat