Ödünç alabileceğim bir şerit metren var mı?
- Do you have a tape measure I could borrow?
Tom eve vardığında ön kapısına bantlanmış bir zarf vardı.
- When Tom got home, there was an envelope taped to his front door.
Yarına kadar bu bantı saklayabilirsin.
- You can keep this tape until tomorrow.
Kasetleri güneşe maruz bırakma.
- Don't expose the tapes to the sun.
Konuşmasını kasetten sildi.
- He erased his speech from the tape.
I've finally got this thing taped.