to try to find something; search

listen to the pronunciation of to try to find something; search
الإنجليزية - التركية

تعريف to try to find something; search في الإنجليزية التركية القاموس.

hunt
{f} avlamak

Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı. - The mother cat went out hunting birds.

hunt
{i} av
hunt
(Havacılık) salınma
hunt
{f} kovalamak
try to find
aramaya çalışmak
hunt
avlanma

Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır. - Hunting is prohibited in this area.

İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı. - The men had little to do except hunt for food.

hunt
araştırmak
hunt
{f} avlan

O, ormanda avlanmaya gitti. - He went hunting in the woods.

O, polis tarafından avlandı. - He is hunted by the police.

hunt
{f} avlanmak; avlamak
hunt
{f} avda kullanmak
hunt
{f} aramak

Ben gerçekten iş aramaktan nefret ediyorum. - I really hate job hunting.

O, iş aramakla meşguldür. - He is busy with job hunting.

hunt
elek
hunt
hunt down yakalayıncaya kadar peşini bırakmamak
hunt
hunt up aramak
hunt
{i} avcı kulübü
hunt
{i} av bölgesi
hunt
mak
hunt
{f} for -i aramak
try to find
bulmaya çalışmak

Onları bulmaya çalışmak zorundayım. - I've got to try to find them.

Ne yazık ki, polis seri katil hakkında daha fazla bilgi bulmaya çalışmak için başka bir mağdur buluncaya kadar beklemek zorunda kaldı. - Unfortunately, the police had to wait until there was another victim to try to find more about the serial killer.

try to find
aramak
الإنجليزية - الإنجليزية
hunt

The little girl was hunting for shells on the beach.

to try to find something; search
المفضلات