الإنجليزية - التركية
تعريف to the side, on the side; except, besides في الإنجليزية التركية القاموس.
- aside
- (zarf) bir kenara, bir tarafa, ayrı, kendi kendine
- aside
- bir kenara
O bir kenara biraz benzin koydu.
-He puts aside some gas.
Akşam yemeğinden sonra, George'nin babası onu bir kenara aldı.
-After dinner, George's dad took him aside.
- aside
- (Muzik) sahnede kendi kendine söyleme
- aside
- kenara
Adam onu bir kenara itti.
-The man shoved her aside.
Onun geçmesi için kenara çekildim.
-I stepped aside for him to pass.
- aside
- fısıltı
- aside
- yana
Bunu benim için bir yana koy.
-Lay this aside for me.
Şaka bir yana, işe yarayabilir.
-All kidding aside, it may work.
- aside
- yan tarafa
- aside
- (bir) yana
- aside
- alçak sesle konuşma
- aside
- bir yana, bir kenara
- aside
- saklamak
- aside
- aside from ABD başka
- aside
- Iay aside bir tarafa koymak
- aside
- bir tarafa çekmek
- aside
- bir yana: Joking aside, just who are you? Şaka bir yana, kimsin sen? i., tiy. oyuncunun alçak sesle söylediği
- aside
- stand aside bir yana çekilmek
- aside
- {i} kendi kendine söylenen sözler [tiy.]
- aside
- call aside bir tarafa çağırmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to the side, on the side; except, besides في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- aside
to the side, on the side; except, besides
الواصلة
to the side, on the side; except, be·sidesالنطق
Resimler
المفضلات