Öyle aptalca bir şeyi sana ne söyletti?
- What made you say such a stupid thing as that?
Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
- When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
Son kocam gerçekten aptaldı.
- My last husband was really stupid.
Ona inanman aptallıktır.
- It is stupid of you to believe in him.
Öğretmenine salakça sorular sordu.
- He asked his teacher stupid questions.
Katıksız salak mısın?
- Are you fucking stupid?
Neden herkes benim ahmak olduğumu düşünüyor?
- Why does everyone think I'm stupid?
Sana inanacak kadar ahmak değilim.
- I'm not stupid enough to believe you.
Onun söylediği kısa ve isabetliydi.
- What he said was brief and to the point.
Cevabı çok isabetliydi.
- His answer is to the point.
Onun konuşması tam yerindeydi.
- His speech was to the point.
His letter was short and to the point.