Didoca, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkas dilidir.
- Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan.
Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.
- In the north, there's Scotland; in the south, England; in the west, Wales; and further west, Northern Ireland.
Tom kuzeyde küçük bir köyden geliyor.
- Tom comes from a small village up north.
Ordu sınırı korumak için kuzeydedir.
- The army is in the north to protect the border.
Hayvanat bahçesinin hemen kuzeyinde bir müze var.
- There is a museum just north of the zoo.
Thursday adası Avustralya'nın en kuzeyindeki Cape York ve Yeni Gine arasındaki Torres boğazında bulunmaktadır.
- Thursday Island is situated in the Torres Strait between Australia's northernmost Cape York and New Guinea.
Kuzeyden gelen uçan sincaplar ağaçların içinde yuva yapar.
- Northern flying squirrels nest inside trees.
Kuzeyden gelen soğuk bir rüzgar var.
- There's a cold wind from the north.
Bak, o, Kuzey Yıldızı.
- Look, it's the North Star.
Kuzey yıldızını bulmak çok kolaydır.
- The North Star is very easy to find.
Evim şehrin kuzey kesiminde.
- My house is in the northern part of the city.
Ordu sınırı korumak için kuzeydedir.
- The army is in the north to protect the border.
Köşede sola döndük ve kuzeye gittik.
- We turned left at the corner and drove north.
Gemi kuzeye devam etti.
- The ship continued northward.
7 Şubat Japonya'da Kuzey Bölgesi Günü'dür.
- February 7th is Northern Territories Day in Japan.
İbre kuzeye doğru işaret ediyor.
- The needle is pointing toward the north.
Humboldt akıntısı Güney Amerika'nın batı kıyısı boyunca kuzeye doğru akan soğuk bir okyanus akıntısıdır.
- The Humboldt current is a cold ocean current that flows north along the west coast of South America.
Kuzeydeki birçok kişi köleliğin yanlış olduğunu düşünüyordu.
- Many in the North felt slavery was wrong.
O, kuzeydeki en iyi ailelerin birinden gelmiştir.
- He sprang from one of the best families in the north.
Kuzeyden esen soğuk bir rüzgar vardı.
- There was a cold wind blowing from the north.
The North lost most battles earl in the war.
Stock prices are heading north.
... So let's find a way to get the prosperity of North Korea. ...
... What exactly were you trying to achieve in North Korea? ...