Her gün İngilizce çalışıyor musun?
- Do you study English every day?
Roma bir gün içinde kurulmamıştır.
- Rome was not built in a day.
Ben onlara düğün günlerinin ne zaman olduğunu sormak istiyorum.
- I want to ask them when their wedding day is.
Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim.
- I make it a rule to read the newspaper every day lest I should fall behind the times.
Tom ve Mary gece ve gündüz kadar farklı.
- Tom and Mary are as different as night and day.
O, gece gündüz çalışır.
- He studies day and night.
Çağının en iyi yazarı olarak görülüyordu.
- He was regarded as the greatest writer of the day.
Bu çağda elektriksiz bir hayat düşünülemez.
- In this day and age, life without electricity is unimaginable.
Onüçüncü doğum gününden birkaç gün sonra Tony de okulu bıraktı.
- A few days after his thirteenth birthday, Tony left school, too.
Odalar, ayrılış gününde saat on bire kadar boş bırakılmalıydı.
- Rooms should be left vacant by eleven a.m. on the day of departure.
Gidip çocuğumu kreşten alacağım.
- I will go and pick up my child from daycare.
Tom'u kreşte indirdim.
- I dropped Tom off at daycare.
It was a year ago to the day that I first met him.
... a population density that rivals modern-day New York City. ...
... And employees don't want the devices that they use all day locked, because they might ...