İşi oyundan ayırmaktan hoşlanıyorsunuz.
- You like to distinguish work from play.
İyiyi kötüden ayırmak kolaydır.
- It's easy to distinguish good from evil.
Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.
- Sometimes reality and fantasy are hard to distinguish.
İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız.
- The twins look so much alike it's next to impossible to distinguish one from the other.
Birinin karatavuğu kargalardan ya da hatta küçük kargalardan ayırt etmesi için bir kuş bilimci olması gerekmiyor.
- One does not need to be an ornithologist to be able to distinguish blackbirds from crows or even jackdaws.
Gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.
- Reality and fantasy are hard to distinguish.
Bir sakalla mükemmel görüneceğini düşünüyorum.
- I think you'd look distinguished with a beard.
... amygdala cannot tell the difference between, oh my ...
... So it can't tell the difference between there's a ...