to tell lies, exaggerate; to mislead; to deceive

listen to the pronunciation of to tell lies, exaggerate; to mislead; to deceive
الإنجليزية - التركية

تعريف to tell lies, exaggerate; to mislead; to deceive في الإنجليزية التركية القاموس.

bullshit
{f} saçmalamak
bullshit
{i} saçmalık

Bu sadece bir yığın saçmalık! - This is just a pile of bullshit!

Anladım, bu yüzden saçmalık yok, değil mi? - I got it, so no bullshit, okay?

bullshit
{i} zırva
bullshit
{i} saçma

Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür. - Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.

Bu sadece bir yığın saçmalık! - This is just a pile of bullshit!

bullshit
zırvalamak
bullshit
{i} boş lâf
bullshit
Hassiktir!
bullshit
ünlem
bullshit
bok

Bu kadar boktan olur. - This is such bullshit.

bullshit
{i} bok (Argo)
bullshit
kaba boğa dışkısı
bullshit
(fiil) saçmalamak
bullshit
ünlem Yalan! Saçma!
الإنجليزية - الإنجليزية
bullshit
to tell lies, exaggerate; to mislead; to deceive
المفضلات