Sıkıldım! Öyleyse yapacak bir şey bul! Seni eğlendirmek için burada değilim.
- I'm bored! Then find something to do! I'm not here to entertain you.
Onlar öğretmenlerini eğlendirmek için bir gösteri koydular.
- They put on a show to entertain their teachers.
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
- Intended for children, the book entertains grown-ups.
Sirk bizi çok eğlendirdi.
- The circus entertained us very much.