to take care of something

listen to the pronunciation of to take care of something
الإنجليزية - التركية

تعريف to take care of something في الإنجليزية التركية القاموس.

take care of
ilgilenmek

İlgilenmek için kendi sorunlarım var. - I've got my own problems to take care of.

Bununla tek başına ilgilenmek zorunda kalacaksın. - You're going to have to take care of this by yourself.

take care of
-e bakmak, -in bakımıyla meşgul olmak: She's taking care of her daughter. Kızına bakıyor
take care of
muhafaza etmek
take care of
özen göstermek
take care of
karşılamak
take care of
göz kulak olmak
take care of
bakımıyla meşgul olmak
take care of
gözetmek
take care of
göz-kulak olmak
take care of
(Konuşma Dili) bir görevi üzerine almak
take care of
dikkat etmek

Ona dikkat etmek ister misin? - Do you want to take care of that?

take care of
(Konuşma Dili) sorumluluğunu üstlenmek
take care of
bakımını üstlenmek
take care of
halletmek (bir meseleyi)
take care of
bakmak

Tom bu gece adamlarla içmek için dışarı çıkamaz. O evde kalmak ve annesine bakmak zorunda. - Tom can't go out drinking with the guys tonight. He has to stay home and take care of his mother.

Tom Mary'ye bakmak zorundaydı. - Tom had to take care of Mary.

take care of
-i karşılamak: This money should take care of
take care of
özen göster

Cildinize özen göstermeniz önemlidir. - It's important to take care of your skin.

take care of
dövmek
take care of
-e dikkat etmek
take care of
(bir meseleyi) halletmek
take care of
konuşma dili - (kanuna aykırı bir şekilde) (bir işin) çaresine bakmak; (birini) ayarlamak, memnun etmek
take care of
-i karşılamak
take care of
-e bakmak, -in bakımıyla meşgul olmak
take care of
konuşma dili - -i öldürmek, -in işini bitirmek, -i temizlemek
to care of
bakımı için
to take care
bakmak
to take care
alakadar etmek
take care of
(Fiili Deyim ) göz kulak olmak , -e bakmak
take care of
bakılmak
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف to take care of something في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

take care of
To kill

In the motion picture The Godfather gangster Virgil Sollozzo took care of Luca Brasi by having him strangled.

take care of
To look after, to provide care for

My elderly mother needs to be taken care of.

take care of
To deal with, handle

Can somebody take care of the customers while I clean this mess?.

take care of
watch over, guard over, look after; organize, make arrangements (e.g.: "I will take care of the invitations for her surprise party")
to take care of something

    الواصلة

    to take care of some·thing

    التركية النطق

    tı teyk ker ıv sʌmthîng

    النطق

    /tə ˈtāk ˈker əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /tə ˈteɪk ˈkɛr əv ˈsʌmθɪŋ/
المفضلات