to suppose (introducing a proposition of uncertain plausibility)

listen to the pronunciation of to suppose (introducing a proposition of uncertain plausibility)
الإنجليزية - التركية

تعريف to suppose (introducing a proposition of uncertain plausibility) في الإنجليزية التركية القاموس.

guess
{f} tahmin etmek

Ne olacağını tahmin etmek zor değil. - It's not hard to guess what's going to happen.

Cevabı tahmin etmek gerçekten zor değil. - It really isn't hard to guess the answer.

guess
{i} tahmin

Ben onun otuz yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorum. - I guess that she is over thirty.

Tahminin oldukça yanlış. - Your guess is quite wrong.

guess
{i} varsayım
guess
düşünmek

Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım. - I guess I'll have to think it over.

guess
oranlamak
guess
oranlama
guess
zannetmek
guess
{f} tahmin et

Bana ne olduğunu tahmin etsene! - Guess what happened to me.

Tom'un yüzemiyeceğini asla tahmin etmezdim. - I would never have guessed that Tom couldn't swim.

guess
doğru kestirmek
guess
kestirim
guess
sanı

Burada bir şömine vardı fakat sanırım o yıkıldı. - There used to be a fireplace here but I guess it's been torn down.

Sanırım o otuzun üzerindedir. - I guess that she is over thirty.

guess
{f} zannetmek, sanmak
guess
{f} tahminde bulunmak
guess
I guess so
guess
{f} içine doğmak
guess
{f} sezmek
guess
Galiba

Galiba Tom gerçekten de beni seviyor. - I guess Tom really loves me.

Galiba gitsem iyi olur. - I guess I'd better be going.

الإنجليزية - الإنجليزية
guess

That album is quite hard to find, but I guess you could look online for a sample song.

to suppose (introducing a proposition of uncertain plausibility)
المفضلات