Hangisi daha kötü bilmiyorum: parçalara ayrılmak veya boğulmak.
- I don't know what's worse: being dismembered or suffocated.
Tom bir kuş tüyü yastıkla Mary'yi boğdu.
- Tom suffocated Mary with a feather pillow.
Kurbanların çoğu ya yanarak ya da boğularak öldü.
- Many of the victims either burnt to death or suffocated.