Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar.
- Fortunately they had no storms on the way.
Öğlen hava çok fırtınalıydı.
- It was very stormy in the afternoon.
Gökbilimciler, Büyük Kırmızı Leke'nin Jüpiter'in atmosferindeki büyük bir kasırga benzeri fırtına olduğunu düşünüyorlar.
- Astronomers think the Great Red Spot is a large hurricane-like storm in Jupiter's atmosphere.
Bir fırtına rüzgarın hızı saatte yüz on dokuz kilometreyi aştığında kasırgaya dönüşür.
- A storm turns into a hurricane when the wind speed goes over a hundred nineteen kilometers an hour.
Tom ofise hücum etti.
- Tom stormed into the office.
Tom odaya hücum etti.
- Tom stormed into the room.
On beş bin göçmen Kanal Tüneli'ne saldırdı.
- Fifteen hundred migrants stormed the Channel Tunnel.
Küçük sağanaklar uzun sürer ama ani fırtınalar kısadır.
- Small showers last long, but sudden storms are short.
Tom ofisine öfkeyle girdi ve kapıyı çaptı.
- Tom stormed into his office and slammed the door.
Fırtına onun öfkesini azalttı.
- The storm remitted its fury.
She stormed out of the room.
Troops stormed the complex.
... How many of you have seen the Storm Monument in Tohoku area ...
... UNTIL IT FELL OVER IN A STORM, DESTROYED MY AUNT VERNA'S HOUSE ...