Gayretin övgüye şayan.
- Your effort deserves praise.
Eğer gayret etmezse, hiç kimse İngilizceye hakim olamaz.
- No one can master English if he doesn't make effort.
Çabalar sonuç getirmedi.
- The efforts brought about no effect.
Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.
- I'm sure your efforts will result in success.
Yabancı dil bilgisi, beyin etkinliğini uyarır.
- Knowledge of foreign languages stimulates brain activity.
Ortak çalışmaya dayalı bir çabaydı.
- It was a collaborative effort.
Proje, üç farklı sınıftan öğrencinin ortak çalışmasıydı.
- The project was a joint effort by students from three different classes.
Tom özür dilemek için hiçbir çaba harcamadı.
- Tom made no effort to apologize.
Hiçbir şey çaba harcamadan ölümlülere verilmez.
- Nothing is given to mortals without effort.
Ekonomiyi canlandırmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.
- We must do everything we can to stimulate the economy.
Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.
- In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.
O ders beni gerçekten teşvik etti.
- That lecture really stimulated me.
Övgü öğrencileri çok çalışmaya teşvik eder.
- Praise stimulates students to work hard.
Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
- Falling interest rates have stimulated the automobile market.
Harcanan para ekonomiyi canlandırıyor.
- Spending money stimulates the economy.
... and has all brain we close down to further stimulate if you checked it ...
... individually in response to different needs and stimulate he also believe this ...