to still; to calm; to soothe, as one in pain

listen to the pronunciation of to still; to calm; to soothe, as one in pain
الإنجليزية - التركية

تعريف to still; to calm; to soothe, as one in pain في الإنجليزية التركية القاموس.

dill
(Botanik, Bitkibilim) durakotu
dill
anethum graveolens
dill
dereot

Tom dereotu turşusu yemedi. - Tom didn't eat dill pickles.

Pancar çorbası genellikle dereotu ve ekşi krema ile süslenir. - Borscht is often garnished with dill and sour cream.

dill
Anethum graveolens dill pickle dereotlu hıyar turşusu
dill
yabantırak
dill
Anethum sylvestris
dill
(isim) dereotu
dill
i., bot. dereotu, yabantırak, Anethum graveolens
dill
{i} dereotu

Pancar çorbası genellikle dereotu ve ekşi krema ile süslenir. - Borscht is often garnished with dill and sour cream.

Ben dereotu turşusu yemiyorum. - I don't eat dill pickles.

الإنجليزية - الإنجليزية
dill