Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to sow mines (the explosive devices) in (an area)

listen to the pronunciation of to sow mines (the explosive devices) in (an area)
الإنجليزية - التركية

تعريف to sow mines (the explosive devices) in (an area) في الإنجليزية التركية القاموس.

mine
benimki

Senin fikirlerin benimkinden farklı. - Your ideas are different from mine.

Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır. - There is a fundamental difference between your opinion and mine.

mine
{f} kazmak
mine
maden ocağını işletmek
mine
maden ocağı
mine
mayın döşemek
mine
{f} çıkar

Onlar bu kasabada 350 yıldır demir çıkardılar. - They mined iron in this town for 350 years.

Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar. - After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.

mine
(Sanat) Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
mine
(Sanat) Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku
mine
{f} maden işletmek
mine
adl

Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var. - There’s a game called Minecraft that is about mining.

mine
{f} yeraltında (lağım/yol) kazmak
mine
(İnşaat) maden, maden ocağı
mine
kazıp çıkarmak yeraltı
mine
{f} tünel kazmak
mine
{i} torpil
mine
sabit torpil
mine
mayın/maden
mine
(fiil) kazmak, kazıp çıkarmak, tünel kazmak, mayın döşemek, sinsice bozmak, maden işletmek
mine
mine detector mayın detektörü
الإنجليزية - الإنجليزية
mine

We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.