الإنجليزية - التركية
تعريف to some place في الإنجليزية التركية القاموس.
- somewhere
- bir yerde
Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.
-I saw her somewhere two years ago.
O, burada bir yerde yaşıyor.
-He lives somewhere about here.
- somewhere
- bir yer
O, burada bir yerde yaşıyor.
-He lives somewhere about here.
Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.
-I thought we were going to go somewhere.
- To place
- yer edinmek
- To place
- yerinmek
- some place
- bir yerde
- somewhere
- herhangi bir yerde
Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.
-I have Tom's address somewhere.
- somewhere
- bir yere
Ben çakmağı burada bir yere koydum ve şimdi onu bulamıyorum.
-I put my lighter down somewhere and now I can't find it.
Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.
-I thought we were going to go somewhere.
- somewhere
- bir
Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
-I remember seeing you all somewhere.
O, burada bir yerde yaşıyor.
-He lives somewhere about here.
- somewhere
- bir yere/bir yerde
- somewhere
- z. bir yerde; bir yere; bir yer: Let's go somewhere. Bir yere gidelim. That's somewhere in Thrace, isn't it? Trakya'da bir yerde, değil mi?
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to some place في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- somewhere
- To place
- situate
- some place
- at a certain location; anywhere, somewhere
المصطلحات ذات الصلة
to some place
التركية النطق
tı sʌm pleysالنطق
/tə ˈsəm ˈplās/ /tə ˈsʌm ˈpleɪs/
Resimler
السابق
المفضلات