Karga kanatlarını açtı.
- The crow spread his wings.
Hiç kargalara taş attın mı?
- Have you ever thrown stones at crows?
Bir horozun öttüğünü duydum ve yakında yataktan çıkmak zorunda kalacağımı biliyordum.
- I heard a rooster crow and knew I'd soon have to get out of bed.
Horoz ötmeden önce gitmiş olacağım.
- I'll be gone before the rooster crows.
Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.
- A cry arose from the crowd.
Kalabalık çığlık atıyordu.
- The crowd was screaming.