Gıda, giyim ve barınak hayatta kalmanın temelleridir.
- Food, clothing and shelter are the foundations of survival.
Yaşlı adam çocuğa barınak verdi.
- The old man gave the child shelter.
Yağmurdan dolayı sığınak aradılar.
- They sought shelter from the rain.
O, yağmurdan dolayı sığınak aradı.
- He sought shelter from the rain.
İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.
- People devised shelters in order to protect themselves.
Onlar yağmurdan sığınmak için bir yer aradı.
- They looked for a place to take shelter from the rain.
Ben bir ağacın altına sığınmak zorunda kaldım.
- I had to take shelter under a tree.
Ben bir ağacın altına sığınmak zorunda kaldım.
- I had to take shelter under a tree.
Onlar yağmurdan sığınmak için bir yer aradı.
- They looked for a place to take shelter from the rain.
İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.
- People devised shelters in order to protect themselves.
Ağaçlar evimi rüzgardan koruyorlar.
- Trees shelter my house from the wind.
Tom korunaklı bir hayat yaşıyor.
- Tom lives a sheltered life.
Tom yağmurdan korunmak için sığınak aradı.
- Tom sought shelter from the rain.
Bu çiçekler yağmurdan korunmalıdır.
- These flowers should be sheltered from the rain.
Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
- Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.
Tom yağmurdan korunmak için sığınak aradı.
- Tom sought shelter from the rain.
Evsiz, serin sağanaktan korunmak için sığınak aradı.
- The homeless sought shelter from the chilly shower.
Tom korunaklı bir hayat sürdü.
- Tom has led a sheltered life.
Tom çok korunaklı bir yetiştirmeye sahipti.
- Tom had a very sheltered upbringing.
Asker sipere sığındı.
- The soldier took shelter in the foxhole.
... growing food, making clothing, providing shelter. What’s not in doubt is that the Industrial ...
... Please go to the shelter as soon as possible. ...