to seize or strike with the talon

listen to the pronunciation of to seize or strike with the talon
الإنجليزية - التركية

تعريف to seize or strike with the talon في الإنجليزية التركية القاموس.

foot
ayak

Masanın üstünde bir kedinin ayak izleri var. - There are footprints of a cat on the table.

O, babasının ayak izlerini takip etti. - He followed in his father's footsteps.

foot
giy/öde
foot
{i} (dağ/tepe için) dip
foot
(Askeri) altabaso yakası
foot
alt

Dipnotlar sayfanın alt kısmındadır. - The footnotes are at the bottom of the page.

Onlar masa altından ayakla birbirlerini taciz ediyorlardı. - They were playing footsie under the table.

foot
30 cm.lik uzunluk ölçüsü
foot
gitmek

Yüzmeye gitmektense futbol oynamayı tercih ederim. - I'd rather play football than go swimming.

Buradan senin evine yürüyerek gitmek ne kadar sürer? - How long does it take from here to your house on foot?

foot
(Tıp) (feet). (11). Ayak, pes
foot
(fiil) ödemek, hesaplamak, çıkarmak, ayak kısmını örmek
foot
foot it yaya gitmek
foot
{f} hesaplamak
foot
{i} uyak
foot
{i} piyade birliği
foot
bir uzunluk birimi (a.b.d.'de 1866'dan beri kullanılan bir uzunluk birimi olup yard'ın 1/3'üne ve metrenin tam olarak 1200/3937 (0.3048)'ine eşittir)
foot
{i} etek (dağ)
foot
{ç} feet (fit)
foot
up ile yekununu çıkarmak
foot
yaya yürümek
الإنجليزية - الإنجليزية
foot
to seize or strike with the talon

    الواصلة

    to seize or strike with the tal·on

    التركية النطق

    tı siz ır strayk wîdh dhi tälın

    النطق

    /tə ˈsēz ər ˈstrīk wəᴛʜ ᴛʜē ˈtalən/ /tə ˈsiːz ɜr ˈstraɪk wɪð ðiː ˈtælən/
المفضلات