Güller çiçek açmışlar.
- The roses are in bloom.
Gül yetiştirmekte iyiyim.
- I am good at raising roses.
Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.
- Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius.
Yen dolar karşısında yükseldi.
- The yen rose to the dollar.
Hayata pembe gözlüklerle bakıyor.
- She looks at the world through rose-colored glasses.
Pembe ve gül benzer renklerdir.
- Pink and rose are similar colors.
Biz bir şişe roze şarabı istiyoruz.
- We'd like a bottle of rosé.
Bu olağanüstü bir roze şaraptır.
- This is an exceptional rosé wine.
Biz bir şişe roze şarabı istiyoruz.
- We'd like a bottle of rosé.
Bu olağanüstü bir roze şaraptır.
- This is an exceptional rosé wine.
Biz bir şişe roze şarabı istiyoruz.
- We'd like a bottle of rosé.
Bir şişe roze, lütfen.
- A bottle of rosé, please.
rose pink colour:.
... Rose Garden and said that this was an act of terror. ...
... People rose out of poverty, because everybody ...