to rise, especially rapidly or unusually high

listen to the pronunciation of to rise, especially rapidly or unusually high
الإنجليزية - التركية

تعريف to rise, especially rapidly or unusually high في الإنجليزية التركية القاموس.

soar
{f} tırmanmak
soar
{f} havada süzülmek
soar
hızla artmak
soar
gözü yükseklerde olmak
soar
süzülerek yükselmek
soar
{f} art

Şirketin kazancı arttı. - The company's profits soared.

Seyahat acentalarının gelirleri arttı. - Travel agencies' profits soared.

soar
-e göz dikmek
soar
(fiyat/vb.) çok yükselmek
soar
{i} artış
soar
çok yükseklerde uçmak
soar
{f} hızla uçmak
soar
(fiil) uçmak, yüksekten uçmak, süzülmek, havada süzülmek, yükselmek, artmak, tırmanmak, dimdik yükselmek, gözü yükseklerde olmak, göz dikmek, fırlamak
soar
{f} göz dikmek
soar
(Askeri) SÜZÜLMEK: Motor kuvvetinden faydalanmaksızın ve irtifa kaybetmeden uçmak. Planör pilotları, bu keyfiyetten yükselen hava cereyanları vasıtasıyla faydalanırlar
soar
yücelmek
soar
{f} uçmak
soar
süzülerek uçmak
soar
hareket etmeden aynı seviyede uçmak
soar
{f} beyond -i aşmak; -in ötesine gitmek: His imagination soared beyond the mountains
الإنجليزية - الإنجليزية
soar

The pump prices soared into new heights as the strike continued.

to rise, especially rapidly or unusually high
المفضلات