Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to reload the same webpage

listen to the pronunciation of to reload the same webpage
الإنجليزية - التركية

تعريف to reload the same webpage في الإنجليزية التركية القاموس.

refresh
{f} ferahlatmak
refresh
{f} canlanmak
refresh
mutlandırmak
refresh
{f} tazelemek

O, hafızasını tazelemek için resme baktı. - She looked at the picture to refresh her memory.

refresh
canlandırmak
refresh
{f} tazele

Bu belge, hafızanı tazeler mi? - Does this document refresh your memory?

Orta dereceli egzersiz hem aklımızı hem bedenimizi tazeler. - Moderate exercise will refresh both mind and body.

refresh
dinçleştirmek
refresh
{i} tazeleme

Ağustos ayında, iki ay süren teknolojik tazeleme kursum var. - In August, I have a technological refresher course that lasts two months.

O, hafızasını tazelemek için resme baktı. - She looked at the picture to refresh her memory.

refresh
(anıları/vb.) tazelemek
refresh
ye/tazele
refresh
tazelik kazanmak
refresh
{f} mutlulandırmak
refresh
(Tıp) Dinlendirmek, serinletmek, 3.Canlanmak, dinlenmek
refresh
{f} tazelemek: Can I refresh your drink? İçkini tazeleyeyim mi?
refresh
{f} açılmak
refresh
{f} tazelenmek
refresh
kuvvetlendirmek refresh oneself canlanmak
refresh
{f} serinletmek
refresh
yeniden canlandırmak
الإنجليزية - الإنجليزية
refresh