Tom istifa etmek için zorlandı.
- Tom was forced to resign.
İstifa etmekten başka seçeneği yoktu.
- He has no choice but to resign.
Çekilme hayatın ilk dersidir.
- Resignation is the first lesson of life.
Onlar belediye başkanının çekilmesini istediler.
- They demanded that the mayor should resign.
Şirket insanların gönüllü olarak istifa etmeleri için yalvardı.
- The company appealed for people to take voluntary resignation.
Ordu onu istifa etmeye zorladı.
- The army forced him to resign.