Çadır kurmak için bir yer seçmek zorundayız.
- We have to pick a place to set up the tent.
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
- It took us half an hour to set up the tent.
Bir toplantı düzenledim.
- I've set up a meeting.
Tom bir buluşma düzenlemek istiyor.
- Tom wants to set up a meeting.
Tom Mary için bir websitesi kurdu.
- Tom set up a website for Mary.
Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.
- A committee has been set up to investigate the problem.
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
- It took us half an hour to set up the tent.
Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir.
- Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.
We set up the sprinkler.