Tom projeyi mahvetmek için bir komplo düzenledi.
- Tom orchestrated a plot to destroy the project.
Mağazaları ve fabrikaları imha ettiler.
- They destroyed stores and factories.
Tom, çocukların kum kalesini imha etti.
- Tom destroyed the children's sand castle.
Bir şeyi yıkmak, yapmaktan çok daha kolaydır.
- Destroying things is much easier than making them.
Onu yok ettiklerine inanıyordu.
- He believed that they had destroyed it.
O onu yok etmek istedi.
- He wanted to destroy it.
Destroying a rabid dog is required by law.