to puncture and stain the skin in various figures, a practice among savages

listen to the pronunciation of to puncture and stain the skin in various figures, a practice among savages
الإنجليزية - التركية

تعريف to puncture and stain the skin in various figures, a practice among savages في الإنجليزية التركية القاموس.

tattoo
{i} dövme

Şu ana kadar dövme yaptırmayı düşündünüz mü? - Would you ever consider getting a tattoo?

Tom'un sağ kolunda bir kartal dövmesi vardı. - Tom had an eagle tattooed on his right arm.

tattoo
{i} parmaklarıyla tıkırdatma
tattoo
{f} dövme yap

Tom kız arkadaşının adını koluna dövme yaptırdı fakat sonra o onu terk etti. - Tom got his girlfriend's name tattooed on his arm, but then she left him.

Şu ana kadar dövme yaptırmayı düşündünüz mü? - Would you ever consider getting a tattoo?

tattoo
dövme yapmak
tattoo
dövme yaptırmak

Tom göğsünde bir dövme yaptırmak istemedi. - Tom didn't want to get a tattoo on his chest.

Tom göğsüne bir dövme yaptırmak istiyor. - Tom wants to get a tattoo on his chest.

tattoo
bando gösterisi
tattoo
{i} askeri geçit
tattoo
vücuda dövme yapmak
tattoo
{i} trampet çalma
tattoo
parmaklarla masayı tıkırdatmak
tattoo
trampet sesi
tattoo
(fiil) dövme yapmak
tattoo
{i} koğuş borusu
tattoo
koğuş borusu veya trampeti
tattoo
beat a tattoo trampet çalmak
tattoo
{i} trampet
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} tattoo
to puncture and stain the skin in various figures, a practice among savages

    الواصلة

    to punc·ture and stain the skin in va·ri·ous figures, a prac·tice a·mong savages

    النطق

المفضلات