to prevent, stop, stay

listen to the pronunciation of to prevent, stop, stay
الإنجليزية - التركية

تعريف to prevent, stop, stay في الإنجليزية التركية القاموس.

hinder
{f} engellemek
hinder
{f} engel olmak
hinder
{f} aksatmak
hinder
arkadaki
hinder
daha arkadaki
hinder
tebelleş olmak
hinder
geride olan
hinder
engel oluşturmak
hinder
{f} sonraya kalmak
hinder
köstek olmak
hinder
ket vurmak
hinder
{f} engelle

Kötü hava hava baskınını engelledi. - Bad weather hindered the air raid.

O, işimde beni engelledi. - He hindered me in my work.

hinder
kösteklemek
hinder
set çekmek
hinder
{f} alıkoymak
hinder
{f} aksamak
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} hinder