to preserve a food or other product such as tobacco

listen to the pronunciation of to preserve a food or other product such as tobacco
الإنجليزية - التركية

تعريف to preserve a food or other product such as tobacco في الإنجليزية التركية القاموس.

cure
tedavi etmek

Doktorlar onu tedavi etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptı. - Doctors did everything they could to cure him.

Şu anda bu hastalığı tedavi etmek tıbben mümkün değildir. - At present it is medically impossible to cure this disease.

cure
{f} iyileştirmek
cure
tedavi

Doktorlar onu tedavi etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptı. - Doctors did everything they could to cure him.

Onun hastalığını tedavi edebilecek herhangi bir doktor yoktu. - There was no doctor who could cure her illness.

cure
{i} çare

Bilim adamları henüz kanser için bir çare bulmadılar. - Scientists haven't found a cure for cancer yet.

Ölüm dışında her şey için bir çare vardır. - There's a cure for everything, except death.

cure
çar

Onun hastalığının bir çaresi yoktur. - His illness is without a cure.

Ölüm dışında her şey için bir çare vardır. - There's a cure for everything, except death.

cure
kurumak
cure
otalamak
cure
sertleşmek
cure
tütsülemek
cure
şifa vermek
cure
(kötü bir durumu) iyileştirmek
cure
(hastayı) iyileştirmek
cure
tuzlamak
cure
past cure tedavi edilebilecek haddi aşmış
cure
sakla/tedavi et
cure
{f} kurutmak
cure
(fiil) iyileştirmek, tedavi etmek; sertleştirmek; kurutmak
cure
{f} iyileştirmek, tedavi etmek, sağaltmak, şifa vermek
الإنجليزية - الإنجليزية
cure
to preserve a food or other product such as tobacco

    الواصلة

    to pre·serve a food or oth·er prod·uct such as to·bac·co

    التركية النطق

    tı prizırv ı fud ır ʌdhır prädıkt sʌç äz tıbäkō

    النطق

    /tə prēˈzərv ə ˈfo͞od ər ˈəᴛʜər ˈprädəkt ˈsəʧ ˈaz təˈbaˌkō/ /tə priːˈzɜrv ə ˈfuːd ɜr ˈʌðɜr ˈprɑːdəkt ˈsʌʧ ˈæz təˈbæˌkoʊ/
المفضلات