Makas bir şey kesmez.
- The scissors won't cut anything.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
Tom pastayı altı parçaya böldü.
- Tom cut the pie into six pieces.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
- She cut the apple in two.
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
- The factory had to cut back its production.
Birlik üyeleri, hafta sonu ceza oranlarını azaltmak için tekliflere sövüp saydılar.
- Union members railed against proposals to cut weekend penalty rates.
Bir elektrik kesintisi vardı.
- There's been a power cut.
Elektrik kesintileri bilgisayara zarar verdi.
- The power cuts damaged the computer.
Tom mutfakta, bazı sebzeleri dilimliyor.
- Tom is in the kitchen, cutting up some vegetables.
Lütfen pizzayì üç dilim şeklinde kes.
- Please cut the pizza into three slices.