الإنجليزية - التركية
تعريف to pass over or through, as a scout; to reconnoiter; as, to scout a country في الإنجليزية التركية القاموس.
- scout
- izci
Mary bir kız izci olarak birçok başarı madalyası kazandı.
-Mary earned many badges as a girl scout.
Ne zaman bir erkek izci oldun?
-When did you become a Boy Scout?
- scout
- keşif eri
- scout
- {f} keşfet
- scout
- yıldız avcısı
- scout
- keşif
Kaptan bir keşif gemisi göndermeye karar verdi.
-The captain decided to send out a scout.
- scout
- keşif için dolaşmak
- scout
- keşif uçağı ya da gemisi
- scout
- {i} casus (asker/gemi/uçak)
- scout
- {i} yetenekleri keşfeden kimse
- scout
- {f} keşif yapmak
- scout
- kriket açık saha oyuncusu
- scout
- {i} izci, gözcü, keşif kolu
- scout
- {f} keşfe çıkmak
- scout
- {f} keşfetmek
- scout
- (fiil) keşfe çıkmak, keşif yapmak, keşfetmek, tepmek, reddetmek
- scout
- (Askeri) Aramak, keşif yapmak
- scout
- izci çocuk
- scout
- {f} tepmek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to pass over or through, as a scout; to reconnoiter; as, to scout a country في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- scout
to pass over or through, as a scout; to reconnoiter; as, to scout a country
الواصلة
to pass over or through, as a scout; to reconnoiter; as, to scout a coun·tryالنطق
Resimler
المفضلات