İşte sapsız bir tava.
- Here is a pan without handles.
Tom tavayı ocağa koydu.
- Tom put the frying pan on the stove.
Tom herhangi bir pantolon giymeden oturma odasına girdi.
- Tom came into the living room, not wearing any pants.
Pandalar her gün en az 12 saati bambu yiyerek geçirirler.
- Pandas spend at least 12 hours each day eating bamboo.
Bütün şehir panik içinde.
- The whole city is in panic.
Evime güneş panelleri taktığımdan beri elektrik faturam yarı yarıya azaldı.
- Since I installed solar panels on my house, my energy bill has been cut in half.
Güneş panelleri elektrik üretir.
- The solar panels generate electricity.
Evlat edinilen kız Panamalıdır.
- The adopted girl is from Panama.
Panama Kanalı Atlantiği Pasifikle bağlar.
- The Panama Canal connects the Atlantic with the Pacific.
Yaklaşık 250 milyon yıl önce, bugün gördüğümüz tüm kıtalar Pangaea denilen büyük bir süperkıtaydılar.
- About 250 million years ago, all the continents we see today were one big supercontinent called Pangaea.
Tom küçükken hantaldı ve sık sık düşerdi. Tüm pantolonlarının diz yamaları olurdu.
- When Tom was little he was clumsy and would fall often. All his pants would have knee patches.
... nobody buys the one pan calling that's the effect that context has ...