Tom kefalet düzenliyor. - Tom is arranging bail.
Tom kefalet düzenliyor.
Tom is arranging bail.
Eğer kefalet ödeyemezsen hapishanede kalmak zorunda kalacaksın. - If you can't make bail, you'll have to stay in jail.
Eğer kefalet ödeyemezsen hapishanede kalmak zorunda kalacaksın.
If you can't make bail, you'll have to stay in jail.
Bana kefil oluyor musun? - Are you bailing on me?
Bana kefil oluyor musun?
Are you bailing on me?