to move through or on the water; to swim, as a fish or a water fowl

listen to the pronunciation of to move through or on the water; to swim, as a fish or a water fowl
الإنجليزية - التركية

تعريف to move through or on the water; to swim, as a fish or a water fowl في الإنجليزية التركية القاموس.

sail
yelken

Rüzgara karşı yelken açtık. - We sailed against the wind.

Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım. - After the wind has stopped, let's sail the boat off to the open sea.

sail
süzülmek
sail
(Askeri) gemi ya da yelkenli ile gitmek
sail
kolayca geçmek
sail
gitmek
sail
gemi

Gemi burnun etrafını dolaştı. - The ship sailed around the cape.

Gemi öğleyin hareket edecektir. - The ship will set sail at noon.

sail
yel değirmeni yelpazesi
sail
{f} gemi ile gitmek
sail
{i} deniz yolculuğu

Tom'la deniz yolculuğuna gitmeyi gerçekten dört gözle bekliyorum. - I'm really looking forward to going sailing with Tom.

sail
{f} tehlikeli bir yolda gitmek, tehlikeli bir şekilde hareket etmek
sail
{f} gururla hareket etmek
sail
{i} yelkenler

Ben rüzgarın yönünü değiştiremem, ama her zaman benim hedefe ulaşmak için benim yelkenleri ayarlayabilirim. - I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.

Bütün yelkenler indirildi. - All the sails were taken down.

sail
{f} yüzdürmek
sail
yelkenle seyretmek
sail
{f} havada süzülmek
sail
{i} gemi ile yolculuk
sail
havada uçmak
الإنجليزية - الإنجليزية
sail
to move through or on the water; to swim, as a fish or a water fowl
المفضلات