Taro büyük olasılıkla üniversite giriş sınavını geçecek.
- Taro is very likely to pass the university entrance examination.
Tom ilk girişinde sürücü sınavını geçti.
- Tom passed his driving test on his first attempt.
Binanın içinde gizli bir geçit bulduk.
- We found a secret passage into the building.
Solda gizli bir geçit var.
- There's a secret passage on the left.
Panama Kanalı'ndan geçtik.
- We passed through the Panama Canal.
Bu gemi, kanaldan geçmek için fazla büyük.
- This ship is too big to pass through the canal.
Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur.
- When you travel abroad, you usually need a passport.
Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.
- If you are going abroad, it's necessary to have a passport.
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
- If she studied hard, she could pass the exam.
Bire on testi geçebilirsin.
- Ten to one you can pass the test.
O yirmi olarak kabul edildi.
- She could pass for twenty.
Linda on altı yaşındaydı fakat yirmi olarak kabul edilmesi için sorun yoktu.
- Linda is sixteen, but had no trouble passing for twenty.