Tom ayrıca sağ ayağındaki ayak başparmağını kırdı.
- Tom also broke his big toe on his right foot.
Mary ayak başparmağı ile banyonun sıcaklığını test etti.
- Mary tested the bath's temperature with her big toe.
Ayak parmağım kanamaya başladı.
- My toe began to bleed.
Küçük ayak parmağımda bir ağrı var.
- I have a pain in my little toe.
Tom'un niyeti Mary'nin parmaklarına basmak değildi.
- Tom didn't mean to step on Mary's toes.
Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.
- I can easily touch my toes.