John cebinden bir anahtar çıkardı.
- John took a key out of his pocket.
Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer
- It goes without saying that honesty is the key to success.
Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.
- The mayor presented him with the key to the city.
Tom anahtarı cebine koydu.
- Tom put the key in his pocket.
Indicate the comparative value of each heading by keying it with a number in pencil, in the left margin, as follows:.