Tom'un mükemmel bir skoru var.
- Tom got a perfect score.
Oyunun final skoru üçe birdi.
- The final score of the game was 3 to 1.
Ben testte sadece 33 puan aldım.
- I scored only 33 points on the test.
Bizden daha iyi bir puan aldı.
- He got a better score than us.
Takımın en iyi forveti geçen sezon yirmi üç gol attı.
- The team's best striker scored twenty-three goals last season.