to make a loud noise, bellow, cry out

الإنجليزية - التركية

تعريف to make a loud noise, bellow, cry out في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

roar

{f} kükremek

roar

{f} gürlemek

roar

{i} uğultu

Yangının uğultusu çığlıkları bastırdı. - The roar of the fire drowned the screams.

roar

{f} haykırmak

roar

{f} kükre

Uzakta kaplanların kükrediğini duyduk. - We heard tigers roaring in the distance.

Aslan kocaman ağzını açtı ve kükredi. - The lion opened its huge mouth and roared.

roar

{f} kahkaha ile gülmek

roar

gürültü et- mek

roar

böğürmek

roar

gürüldeme

roar

kükreme

Biz yaklaşırken, aslan kükremeye başladı. - The lion began to roar as we approached.

Aslanların kükremesini duydunuz mu? - Did you hear the roar of the lions?

roar

kışkırma

roar

bağırma

roar

{i} gürleme

Kendi toplarının gürlemesi son derece gürültülüydü. - The roar of their own cannons was extremely loud.

Sağır edici bir gürlemeyle, roket uzaya fırlatıldı. - With a deafening roar, the rocket was hurled into space.

roar

{i} uğuldama

roar

{i} kükreme. 3

roar

{f} (aslan) kükremek

roar

{f} bağırmak

roar

{f} çok bağırmak, gürlemek

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف to make a loud noise, bellow, cry out في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

{v} roar